Bilinçsiz avlanma
Avcılık gerçekten büyük özveri gerektiren bir spor, ama maalesef ülkemizde eline tüfeği alan ava çıkıp, gördüğü her canlıya ateş ediyor. Sırf bu yüzden yaban hayatı büyük bir tehlikeyle karşıya kalıyor.
Avcılık disiplinine uymadan av yapmak, bilinçsizce avlanmak doğal yaşamı tahrip ederek sadece öldürme içgüdüsüyle hareket etmek, Gerçek avcıya yakışmayan bir durumdur. Unutmayın gerçek Avcı merhametlidir.
Bilinçsiz avlanma ile ilgili yapılan araştırmalar da her yıl 520 farklı türün nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Burada avcılar olarak bizim yapmamız gereken tüm bu hayvanları tanımak, onların yaşam haklarına saygılı olmak.
Bugün Türkiye de bilinçsiz avlanma almış başını yürümüş durumda, Ala geyik, Çil keklik, Sülün, Kelaynak, Kızıl Geyik gibi av hayvanlarının yanı sıra Vaşak, dağ kedisi, kara akbaba gibi türlerde yok olmanın eşiğine gelmiştir.
Bilinçsiz Avlanmanın Önüne Geçmek
Bu süreçte bilinçsiz avlanmanın önüne geçmek için her avcının üzerine düşen görevler vardır.
Unutmayın insan kendini değiştirmediği sürece, dünyayı değiştiremez. Gelecek nesillere yaşanabilecek bir dünya bırakmak üzerimize düşen bir görevdir. Avcılık kuralları olan bir spordur. Lütfen kurallara uyun.
Denizlerin Durumu İçler Acısı
Kara avcılığının yanında, bilinçsiz avcılığın büyük kısmı da denizlerimizde meydana gelmektedir. Bugün karasularımız içerisinde avlanan birçok Gır gır, Troll ve diğer balıkçı teknelerinin attıkları ağlara takılan balıklar boyutuna ve türüne bakmaksızın büyük bir katliama kurban gitmektedir. Su ürünleri tebliğlerine aldırış etmeksizin yapılan bu avlar, su altı yaşamını yok olmanın eşiğine getirmiştir.
Gerek balık yaşam alanların tahrip edilmesi, gerek havyarlı balıkların avlanma neticesinde yıllık avlanan balık miktarı her yıl %11 gibi bir düşüşe yol açmaktadır. Üzülerek belirtmeliyiz ki bu oran gelecek açısından kaygı vericidir.
© 2016– Tacktical Magazin Tüm hakkı saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilmeden kullanılması yasaktır.